24 Mayıs 2006

Daksil

Google Adsense

23 Mayıs 2006

Renault

Otomat - 2

Otomat

22 Mayıs 2006

Sadeliğin Zaferi

"Gözyaşlarımızı bitti mi sandın" diyen o küflenmez şarkının yazarına Radikal 2'deki Oral Eğin, "Kimsenin şarkıları sizinkiler gibi ölüsüzleşmedi. Sırrı ne bu ölümsüzlüğün" diye soruyor:

"Sanırım basit olması..." diye yanıtlıyor Mazhar Alanson... Sonra o basitliğin ardındaki çabayı özetliyor:
"Çok hesaplı kitaplı yazarım. Matematik gibi üzerinde düşünürüm. Çok da vakit harcarım."
Sonuç? Yitip giden zamanda, ansızın bastıran bir sıkıntıda ya da umulmadık bir yeni aşkta, her düşüş ve kalkışta, dilden, gönülden eksiltmediğimiz, bağıra çağıra ya da sessiz sedasız katılıp söylemek istediğimiz, bize bizi anlatıyormuşa benzeyen ve sanki biz de yazabillirmişiz gibi gelen o harikulade şarkılar, umulmaz sözler:
"Özleye özleye
kavuştuk birbirimize
birbirimize vitaminler, moraller verdik
içimizdeki şeytanlara
zülfikarlarla saldırdık
gözyaşlarımızı bitti mi sandın?
Günler günlerin ardında
seni unutmak mecburiyetindeyim
seni sevmeler cumhuriyetinde
senin dulluğun, benim kulluğum
kafiye olsun diye değil..."
Mazhar Alanson'un verdiği "ölümsüzlük reçetesi", daha geçen hafta Venedik'te bir atölye kapısında rastladığım o eşsiz başarı formülünü anmsattı bana... "Reklam büyücüsü" Olivero Toscani'nin, dünyanın dört bir yanından yetenekleri topladığı "Fabrica', daha girişte şu uyarıyla karşılıyor geleceğin yaratıcı beyinlerini:
"İçeri girerken bütün o güzelim, karmaşık fikirlerinizi çöpe atın ve yerlerine hiç de etkileyici gözükmeyen en basit çözümlerinizi koyun. Bunu ısrarla yeniden deneyin. Sonuçta vardığınız nokta o kadar basit olsun ki, görenler sizin nasıl bir yol katederek o sadeliğe ulaştığınızı asla öğrenemeden, 'Bunu herkes yapabilir' desinler."
Belki bütün üniversite amfilerinin, reklam bürolarının, Meclis komisyonlarının, gazete ofislerinin girişine ve yazarların başucuna asılması gereken bu öğüt, yaratıcılıkta son durağın, herkesle paylaşılabilen bir sadelik olduğunu belgeliyor; basit görünen, basitliğiyle göreni cezbeden, ancak altı deşildiğinde, özenle kotarılmış, matematik titizliğiyle yoğrulmuş ve kendini ustaca gizlemiş yoğun bir hazırlığı ele veren bir sadelik...
Yazdığı şarkı sözleriyle yüreğimizi en kuytuda saklanan ucundan tutup bir yastık kılıfı çevirir gibi dışarı çıkaran Sezen Aksu, hazırladığımız bir belgeselde müzik serüvenini anlatırken, "Zaman içinde yalınlığın zorluğunu ve güzelliğini keşfettim" demişti: "Bundan böyle hedefim daha sadeye ulaşabilmek, duyguları en yalın haliyle anlatabilmek..."
O'nun "yoldaş"larından Şebnem Ferah, son albümünde adeta erken bir yaşam muhasebesine girişip "Artık kısa cümleler kuruyorum" diyor:
"Sizi bilmem, ama ben karar verdim, su gibi duru olup hep akmaya
Başka sular tanıyıp çoğaltmaya, dalgalanmaya, taşmaya..."
Daha ilk albümünden sesine ve müziğine çarpıldığım o "Asi rockçı kız", sabırsızlıkla beklediğim bu ikinci albümünde parmaklarına, kollarına, boynuna dolanan aksesuarlarını çıkarıp ağır makyajını silmiş ve şarkısında sözünü ettiği türden bir duruluğu, hem müziğine hem de görünümüne yansıtmış olarak çıkıyor karşımıza... Neden böyle olduğunu yine şarkısından anlıyoruz:
"Yara aldım bundan iki yıl önce
Hiç susmadım, şarkı söyledim günlerce
Artık kısa cümleler kuruyorum, sevdiklerim, sevmediklerim yanımda
Kabullendim her şeyi olduğu gibi, yola çıktım yarınlara."
Onca karmaşık bir yüzyılın sonunda çıkagelen bu sadelik tutkusu boşa değil...
Yalın bir hayat tarzını düstur edinmiş Bülent Ecevit'in yeniden bunca oy alması, sadeliğiyle örnek olmuş Türkan Şoray'ın her dönemde sinemanın sultanı olarak kalması, "Başka türlü bir şey benim istediğim/ ne ağaca benzer ne de buluta/ burası gibi değil, gideceğim memleket/ denizi ayrı deniz, havası ayrı hava" mısralarının yazarı Can Yücel'in her daim dillerde olması boşuna değil...
Çatallı ilişkilerle, uzlaşmaz çelişkilerle dolu bir dönemin içinden yorgun argın çıkıp gelenler, artık yiyeceklerinden giyeceklerine, seveceklerine, seçeceklerine, söyleyeceklerinden dinleyeceklerine keder her alanda gösterişsiz bir sadeliğin izini sürüyorlar.
O kargaşanın toz dumanında denileni anlayamamış, dediğini anlatamamış ve sonunda anlamsız ve uzun cümlelerde kaybolmuş bir kuşak, şimdi "Belki"lerden, "Dur bakalım"lardan, "Hele bir düşüneyim"lerden, "İşi seyrine bırakalım"lardan arınmak ve "kısa cümleler kurarak", "evet", "hayır", "iyi" ya da "kötü" yalınlığında yanıtlar duymak istiyor.
Gösterişli imajların, süslü sözcüklerin, ne idüğü belirsiz ilişkilerin tahtına, yalınkat çözümlerin, yaldızından arınmış cümlelerin, duru ilişkilerin huzuru yerleşiyor.
Hayat sadeleştikçe güzelleşiyor; güzelleştikçe sadeleşiyor:
"...kafiye olsun diye değil!..."
Can Dündar
© 2003 Reklam Atölyesi & ilef.net
http://ilef.ankara.edu.tr/reklam/yazi.php?yad=248

ATM

Mini Cooper - 2

Mini Cooper

Beyin Kullanma Kılavuzu

• Beyin açık havada ve ayaktayken daha iyi çalışır. Önemli kararlarınızı açık havada yürürken alın.

• Beyin örneklerle akıl yürütür. Kararsız kaldığınız bir durumda "Atatürk benim yerimde olsaydı ne yapardı?" diye düşünün.

• Yabancı bir dil öğrenme ve ezber beyni güçlendirir. Her gün birkaç yeni kelime öğrenin ve kullanın.

• Zihinsel jimnastik yapın. Bunun için başta Sudoku olmak üzere bulmaca ve satranç gibi oyunları kullanabilirsiniz.

• Zihinsel rutinlerinizi kırın. Bazen telefonu sol elinizde tutun, çantanızı diğer alinizde taşıyın, evinize başka bir yoldan gidin.

• Zihinsel zevklerinizi zenginleştirmek için her gün mutlaka iyi bir özdeyiş kitabından, birkaç cümle okuyun. Güzel bir resme bakın. Sevdiğiniz bir müziği gözleri kapalı dinleyin.

• Bir konu hakkında düşünürken, nasıl düşündüğünüzü de gözlemleyin. Düşünmek üzerine düşünmek, düşünce kalitesini artırır.

• İyi bir uyku kaliteli bir beynin temelidir. 24 saati geçen uykusuzluk sarhoşluğa benzer bir şekilde beyin fonksiyonlarını etkilemektedir.

• Bol ve temiz "birinci el" oksijen beyin için çok önemlidir. Beyin vücuda alınan oksijenin dörtte birini tek başına tüketir.

• Farklı düşünme tarzları beyni geliştirir. Çocuklar ve hayvanlarla daha fazla vakit geçirin. Sizden farklı düşünen insanlarla konuşun.

• Kullanılmayan organ körelir. Sürekli TV seyrederek beyninizi düşük viteste çalıştırmayın. Beyninizin sınırlarını zorlamayan etkinlikler, beyninizi geliştirmez.

• Beyin diyeti yapın. Beynimiz "garbage in garbage out" ilkesine göre çalışır. Yani beyninize çöp girerse, beyninizden çöp çıkar. Beyninizi neyle beslediğinize, midenizi neyle beslediğiniz kadar dikkat edin.

• Kafanızda en çok neyi düşünürseniz, hayatınızda onu çoğaltırsınız. Günde aklımızdan 60 bin ile 80 bin arası düşünce geçer. Bu düşünceler ne hakkında?

• Beynimiz kendisinin nasıl çalıştığı hakkındaki bilgi ve inançlarına göre çalışır. Beynin çalışması hakkında yanlış bilgilere sahip olduğumuzda, beynimiz de yanlış çalışır.

• Başarı beyinde başlar. İnsan "kafadan" kaybeder! Kafanızı nasıl daha iyi çalıştırabileceğiniz üzerine daha fazla kafa yorun.

Mümin Sekman
© 2006 Reklam Atölyesi & ilef.net
http://ilef.ankara.edu.tr/reklam/yazi.php?yad=9829

Storm

21 Mayıs 2006

WC

20 Mayıs 2006

Kritikler

Zehra Boncuk okuyucumuz'dan gelen mail'i yayınlıyoruz.

Açık hava ile ilgili yenilikler ve özellikle afiş tasarımcılığı konusunda piyasadaki örnekler üzerinden kritikler e yer verilmesini istiyorum. Arkadaşlar bu konularla ilgili deneyimlerinizi ve özel bulduğunuz tasrımları paylaşırsanız (mahzuru yoksa) mutlu olurum.

Cevabımızsa; Elimize geçen örnek işleri anında yayınlayacağız. Sizlerde örnek işlerinizi sitemize gönderdiğiniz takdirde en kısa sürede yayına vereceğiz. Kritiklere gelince en iyi değerlendirme uzmanı ve kritik yorumlayıcılar sizler, yani okuyucularımızsınız. Bu yüzden yayınladığımız görsellere yorum yaparak aktif olarak düşüncelerinizi paylaştığınız takdirde, sitemiz daha bir işlevsel olacaktır.

Candida

Reklamcılık nedir?

Bütün tuzu kuruların bildiği gibi, herkesin satacak bir şeyi vardır. Satılacak şey, bir düşünce bile olabilir.

En kısa tanımıyla reklamcılık, en etkili yöntemi kullanarak herhangi bir şeyin satışını yapmaktır. Bu işin, pek öyle büyük bir sırrı ya da bilimselliği yoktur. Reklamcılığı sır gibi göstermeye çalışan kişilerin tek amacı, maaşlarını, masraf pusulalarını ve varlıklarını haklı göstermektir.

Reklamcılığın gerçekte olduğundan başka şeylerle sık sık karıştırıldığını görerek eğlenmek tuzu kuruların hakkıdır. Şimdi kulak verin:

"Reklam, tüketiciyi satın almaya yöneltmek amacıyla, ürünler hakkında fikirler oluşturlması ve / veya iletilmesidir. " David Bernstein

"Reklamcılık, bir ürün ya da hizmet için en ikna edici satış mesajını, mümkün olan en düşük maliyetle muhtemel müşterilere ulaştırmaktır." Reklam Uygulama Merkezi
(Reklamcılığın bu iki tanımı, satıcılar sizi şöyle ya da böyle mutlaka elde edeceklerdir demenin bir başka yoludur).

"Reklamcılık bir bilim değil, bir ikna etme işidir ve ikna etme de bir sanattır." Bill Bernbach

(Bu da demektir ki, tüketiciye kancayı takıcaksanız, hiç olmazsa çiçeklerle ve yüzünüzde gülücüklerle yapın.)

Burada dikkat edilmesi gereken nokta, Amerika dışındaki birçok ülkede satıcılığın pek hoş karşılanmamasıdır. Bu yüzden, eski ve kirli otomobiller kullanan, gözlüklü satıcıların dünyasından kandini ayrı tutmak isteyen reklamcılık sık sık ölçüyü kaçırır, işi abartır. İngiltere'de, çoğu reklam filminin titizlikle ve ince bir mizah anlayışıyla yapılmasına rağmen gerçekte satışları artıramamasının bir nedeni budur. Bu arada, satışları artan tek şey bu filmleri yapanların yetenekleridir.

Temelde insan davranışlarıyla ilgili olan reklamcılığın, en fazla, tamamlanmamış bir bilim dalı olduğu söylenebilir ama çoğunlukla kumar gibi bir şeydir. Ama bu durum bile, reklam gurularını, iyi reklamın ne olduğunu gösteren, sonu gelmez kuramlar ortaya atmaktan alıkoyamamıştır. Sağduyunun 'bilimsel yöntem' olarak sunulmasına hayret edecek olsalar da, tuzu kurular bu noktaları akılda tutmalıdır.

© 2003 Reklam Atölyesi & ilef.net
Bu yazı http://reklam.ilef.net/yazi.php?yad=393 internet adresinden alınmıştır.

http://acikhava.blogspot.com Açıldı!!!

Açık Hava Reklamcılığına özel ilk ve tek internet sitesi açıldı.

Açık Hava Reklam Grubu üyelerimizin bütün duyuruları ve mesajları internet sitemizde online yayınlanacak olup, grubumuza gönderdiğiniz örnek açık hava işlerinizi sitemizde yayınlayabileceksiniz.

Sitemizin internet adresi

http://acikhava.blogspot.com/

Haydi artık daha aktif bir açıkhava istiyoruz.

Saygılar
Ahmet Gümüştekin

Bir Fikir Edinmenin 201 Yolu

1. Onu ters yüz edin. (?O? ne demek olursa olsun; ister taslak, sözcükler, resim, ambalaj isterse reklam kampanyası ya da pazarlama stratejisi.)
2. Esnetin.
3. Büzün.
4. Rengini değiştirin.
5. Büyültün.
6. Küçültün.
7. Yuvarlak yapın.
8. Kare yapın.
9. Uzatın.
10. Kısaltın.
11. Görselleştirin.
12. Belli bir koşula uydurun.
13. Sözcüklere dökün.
14. Müziğe dökün.
15. Sözlerle müziği birleştirin.
16. Söz, müzik ve resmi birleştirin.
17. Resim ile müziği birleştirin.
18. Sözleri çıkartın.
19. Resmi çıkartın.
20. Sessizleştirin.
21. Yinelemeler kullanın.
22. Üç boyutlu yapın.
23. İki boyutlu yapın.
24. Biçimi değiştirin.
25. Bir parçasını değiştirin.
26. Bir takım haline getirin.
27. Bir antika parça yapın.
28. Abonelik yoluyla satın.
29. Abonelik koşuluyla satın.
30. Canlı varlığa dönüştürün.
31. Makineleştirin.
32. Elektriklendirin.
33. Hareketlendirin.
34. Tersine çevirin.
35. Başka bir görünüm verin.
36. Dokunum kazandırın.
37. Romantik bir hava verin.
38. Geçmişe özlem esintisi katın. 3
9. Eski moda görünümü verin.
40. Geleceğe dönük hava verin.
41. Bir başka şeyin parçası yapın.
42. Güçlendirin.
43. Daha dayanıklı kılın.
44. Simgeciliğe başvurun.
45. Gerçekçi olun.
46. Yeni bir sanayi biçemi kullanın.
47. Fotoğrafa aktarın.
48. Çizgilerle canlandırın.
49. Yazı karakterlerini değiştirin.
50. Resimlemelerle dile getirin.
51. İlâna makale görüntüsü verin.
52. Makaleye ilân görüntüsü verin.
53. Yeni bir reklam aracı kullanın.
54. Yeni bir reklam aracı yaratın.
55. Kızıştırın.
56. Donuklaştırın.
57. Koku ekleyin.
58. Kokusunu değiştirin.
59. Koku giderici olsun.
60. Çocuklanın beğenisine yönelik olsun.
61. Kadınların beğenisine yönelik olsun.
62. Erkeklerin beğenisine yönelik olsun.
63. Fiyatı indirin.
64. Fiyatı yükseltin.
65. İçindekileri değiştirin.
66. Yeni katkı maddeleri ekleyin.
67. Ters anlamlar yükleyin.
68. Saydamlaştırın.
69. Koyultun.
70. Arkada değişik bir fon kullanın.
71. Değişik bir çevre kullanın.
72. Çekicilik katın.
73. Optik efektler kullanın.
74. Başka bir malzeme kullanın.
75. İnsan ilgisi ekleyin.
76. Kıvamını değiştirin.
77. Kabını değiştirin.
78. Ambalajını değiştirin.
79. Sıkılaştırın.
80. Daha küçüğünü yapın.
81. Daha büyüğünü yapın.
82. Dışlayın.
83. Taşınabilir yapın.
84. Açılır kapanır yapın.
85. Aşırılıklara kaçın.
86. Yazlık havası verin.
87. Kışlık havası verin.
88. Kişiselleştirin.
89. Karartın.
90. Işıklandırın.
91. Parlatın.
92. Titrek ışık versin.
93. Pırıltılar saçsın.
94. İyice aydınlatın.
95. Kendiliğinden ışık saçsın.
96. Ağırlaştırın.
97. Hafifleştirin.
98. Satış artırıcı öğelere bağlayın.
99. Yarışma düzenleyin.
100. Çekiliş düzenleyin.
101. Narin bedenlilere özgü olsun.
102. Büyük bedenlilere özgü olsun.
103. Her ikisi arasında bölüştürün.
104. Azımsayın.
105. Abartın.
106. Bir başka şeyin yerini doldursun.
107. Yeni bir kullanım alanı bulun.
108. Çıkartma yapın.
109. Bölme yapın.
110. Birleştirin.
111. Görüneni kullanın.
112. Öğeleri yeniden düzenleyin.
113. Alçaltın.
114. Yükseltin.
115. Bölün.
116. Karıştırın.
117. Yorumlayın.
118. Hızını artırın.
119. Hızını yavaşlatın.
120. Uçurun.
121. Yüzdürün.
122. Yuvarlayın.
123. Tozlaştırın.
124. Parçalara ayırın.
125. Cinsel çekicilik katın.
126. Yoğunlaştırın.
127. Bükün.
128. Eşleştirin.
129. Eğin.
130. Sallantıda bırakın.
131. Diklemesine durdurun.
132. İçini dışına çevirin.
133. Yanını çevirin.
134. Örün.
135. Maskeleyin.
136. Bakışık duruma getirin.
137. Bakışımsız duruma getirin.
138. Çizgilerle bölün.
139. Birbirleriyle kıyasıya kapıştırın.
140. Sivrileştirin.
141. Dış çizgilerini değiştirin.
142. Daireye alın.
143. Çerçeveleyin.
144. Üzerini sarın.
145. İçini doldurun.
146. Boşaltın.
147. Açın.
148. Yanlış yazın.
149. Takma ad takın.
150. Damgalayın.
151. Bir yere aktarın.
152. Paketleyin.
153. Özünü çıkarın.
154. Ortaya serin.
155. Art arda sıralayın.
156. Katılaştırın.
157. Sıvılaştırın.
158. Jöleleştirin.
159. Yumuşatın.
160. Sertleştirin.
161. Buharlaştırın.
162. Seslendirin.
163. Daraltın.
164. Genişletin.
165. Güldürücü olsun.
166. Taşlamalı olsun.
167. Kısa metin kullanın.
168. Uzun metin kullanın.
169. Bilgilenme formu ekleyin.
170. İkinci bir kullanım bulun.
171. Kurun.
172. Birbirine eklenecek takım çantası olarak satın.
173. Yalınlaştırın.
174. Sağlığa yararlı olsun.
175. Daha çok besleyici olsun.
176. Şişeye koyun.
177. Teneke kutuya koyun.
178. Kutuya koyun.
179. Kavanoza koyun.
180. Yassı bir kaba koyun.
181. Sarmalayın.
182. Katlayın.
183. Katlarını açın.
184. Kredi verin.
185. Bedava kullanıma sunun.
186. Para karşılığı pazara sürün.
187. Özel bir öneri getirin.
188. Rahatlık katın.
189. Koruma önerin.
190. Değişik bir doku kullanın.
191. Tatlandırın.
192. Ekşileştirin.
193. Islatın.
194. Kurutun.
195. Suyunu alın.
196. Dondurun.
197. İleri çıkartın.
198. Tatsızlaştırın.
199. Acılaştırın.
200. Basitleştirin.
201. Yukarıdakilerden dilediğiniz kadarını birarada yapın.

Reklamda Yaratıcılık Stephen Baker, Yayınevi, 1996
© 2003 Reklam Atölyesi & ilef.net

Bu yazı http://reklam.ilef.net/yazi.php?yad=256 internet adresinden alınmıştır.